Mustafa Kemal ******
yaşamının her döneminde kitapla bütünleşmiştir. Bu okuma sevgisinin
kendisine sağladığı bilgi birikimini zaman zaman yazmaya dönüştüren
****** yaşamının farklı dönemlerinde farklı konularda kitaplar yazmıştır. Yazdıkları gerek güncelliği
gerekse yol göstericiliği açısından bu gün dahi tartışmasız greçekleri
içermektedir. O’nun günümüzdehala geçerliliğini koruması ileri
görüşlülüğünün ve akılcılığının göstergelerinden biridir. Mustafa Kemal özellikle II. Meşrutiyet’in (23 Temmuz 1908) ilanından sonra tüm dikkat ve çalışmasını askerlik üzerine yoğunlaştırılmıştır. Omesleki
bilgileri artıracak yayınların yapılmasını gerkli görüyordu. Bu amaçla
mesleğinin ilkn yıllarından itibaren askerlikle ilgili birikimlerini
aşağıda isimleri belirtilen kitaplarda toparlanmıştır.a) Takımın Muharebe Talimi
b) Cumalı Ordugahı
c) Tabiye Tatbikat ve Seyahati
d) Bölüğün Muharebe Talimi
e) Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (Subay ve Komutan ile Konuşmalar)
f) Tabiye Meselesinin Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih
NUTUKYurdumuzun parçalanıp
işgal edildiği günlerden başlayarak
Türk tarihinde bir dönüm noktası olan İstiklal Savaşı’nı
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve inkılapların yapılışını anlatan Nutuk
siyasi ve milli tarihimizin birinci elden
değerli bir kaynak eseridir.
******’ün kendi kaleminden çıkan bu eser
yine ****** tarafından
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında Ankara’da toplanan İkinci Kurultayı’nda 36
5 saat süren ve altı günde okunan tarihi bir hitabeye dayandığı için Nutuk adını almıştır.
Nutuk yalnız geçmiş devrin bir hikayesi olarak dünümüzü anlatmakla kalmayıp
yakın tarihimizden alınan ibret dolu tecrübelerle
milli varlığımızın bugününe de yarınına da ışık tutabilen bir değer taşımaktadır.
Nutuk
milleti ülkenin geleceğini belirleyecek olan milli birlik ilkesi etrafında bilinçlendirip
kenetlendirerek
milli irade ve milli hakimiyet kavramlarının harekete dönüştürülmesi yoluyla
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşundan Cumhuriyetin ilanına kadar uzanan başarılı bir tarihi akışın hikayesidir.
Nutuk ilk defa 1927 yılında
biri asıl metin
diğeri belgeler olmak üzere Arap harfleriyle iki cilt olarak yayınlanmıştır. Aynı yıl
tek cilt halinde lüks bir baskısı da yapılmıştır. Yazı inkılabından sonra
bu ilk metnin okunması güçleştiğinden
1934 yılında
Milli Eğitim Bakanlığınca üç cilt olarak yeniden basılmıştır. Nutuk
****** Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ****** Araştırma Merkezince yeniden basılmıştır.
BÖLÜĞÜN MUHAREBE EĞİTİMİ“Bölük Muharebe Eğitimi” olarak yayınlanan eser
meskun yerlerde muharebe
savunma ve taarruz konularını kapsamaktadır. Meskun yerlerin sınırlayıcı durumlarının muharebeye etkisi
savunma mevziinin seçimi
savunma mevziinin hazırlanması
ateş sahalarının temizlenmesi
ateş taksimi
ateş tutmayan ölü bölgelerin kapatılması ve mevziin işgali gibi
savunmanın esasını oluşturan konular işlenmiştir. Ayrıca taarruzda
birliğin aldığı tertip ve düzen
ilerleme
ateş üstünlüğü
ihtiyatların kullanılması gibi taarruz harekatında her zaman karşılaşılacak konular ele alınmıştır.
Genç Kurmay Önyüzbaşı Mustafa Kemal (******) tarafından
Almanca aslından tercüme edilen ve bağlı olduğu ordunun eğitimine
katkısı olan bu eserden yeni nesillerin de faydalanabilmeleri için
bugünkü Türkçe’ye çevrilmiştir.
CUMALI ORDUGAHICumalı Ordugahı; Makedonya bölgesinde
Köprülü - İştip yolu üzerinde bulunmaktadır. Bu ordugahta
3. Süvari Tümen Komutanı Tuğgeneral Suphi Paşa’nın komutası altında
kurulan bir süvari tugayına eğitim ve manevra yaptırılmıştır. Bu
manevraya katılan Mustafa Kemal
“Cumalı Ordugahı” adlı eserini yazmış; süvari
bölük
alay
tugay eğitim ve manevralarını anlatmıştır.
Mustafa Kemal bir kurmay subay olarak teorik bilgilere önem vermekte
ancak askeri tatbikat ve manevralardan sadece katılanların yararlanmasını yeterli görmemektedir. Bu yüzden
10 gün süren bu tatbikat sırasında tututuğu gözlem notlarını
hazırlanan meseleleri ve komutanların yaptıkları eleştirileri yazmış
bol kroki ile küçük bir broşür haline dönüştürmüştür. 12 Eylül 1909′da tamamladığı bu eseri
Selanik’te 1909 yılında matbaa harfleriyle basılmıştır. Eser; 39 sayfa metin ve 7 adet krokiden oluşmaktadır.
TAKIMIN MUHAREBE EĞİTİMİBu kitap; Berlin Askeri Üniversitesi eski müdürlerinden General Litzmann’ın “Seferber Mevcudunda Takım
Bölük ve Taburun Muharebe Talimleri” adlı eserinin ilk bölümünü oluşturmakta olup
Selanik’te 3.Ordu Karargahı’nda görevli
Kurmay Kıdemli Yüzbaşı Mustafa Kemal tarafından Almanca’dan Osmanlıca
diline çevrilmiş ve 1908 yılında Selanik Asır Matbaasında basılmıştır.
Kitabın özü; seferi tam mevcutlu bir takımın
değişik hava şartları ve çeşitli arazide
basit bir mesele içinde muharebe yöntemlerinin uygulaması
avcı hattı teşkiliyle bir avcı hattının ateş muharebesi üzerinde toplanmaktadır.
Mustafa Kemal Paşa
subayların arazide yetiştirilmesini amaçlayan tatbikatın
önemini vurgulayan bu eserini
1911 yılında 5. Kolordu Harekat Şube Müdürü iken yazmıştır. Bu eserde
karşılıklı olarak kırmızı ve mavi muharebe birliklerinin Selanik-Kılkış
arasında yaptıkları savunma ve taarruz uygulamalarının
değerlendirilmesi yapılmıştır.
TAKTİK VE TATBİKAT GEZİSİBu eserinde
bir muharebeyi sevk ve idarede belirli kuralların olamadığını vurgulaması yanında
komutan olan kişinin nitelikleri üzerinde de durmuştur. Bunlar ise; birliğini barışta ve savaşta eğitmek
yönetmek ve gözetmekteki üstün başarı
elindeki kuvvetin eksikliğini giderecek düşünce gücü ve astlarından her konuda üstünlüğü sağlamaktır. Bunun yanında
kişisel cesaret
başkalarının hareketini önceden seziş ve harekatını en uygun zamanda
yapabilme yeteneği olmalıdır. Ortak amacın gerçekleştirilebilmesi için
birliklerini başarılı bir şekilde yönetmeli
astları üzerinde etkili olmalı ve otoritesini kurabilmelidir.
Bu eserde ayrıca bir komutanın başarılı olabilmesi için bu kuralları sadece okumuş ve öğremiş olmanın yeterli olamadığı
bunların tatbikatının da önemi belirtilmiştir
GEOMETRİ****** bu kitabı ölümünden birbuçuk yıl önce III. Türk Dil
Kurultayından hemen sonra 1936-1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe
Sarayında kendi eliyle yazmıştır. ****** Arapça ve Farsça terimlerle
dolu ders kitaplarının öğrenciler açısından öğrenimi geciktireceğini
düşünmüştü.
SUBAY VE KOMUTAN İLE KONUŞMALAR“Subay ve Komutan ile Konuşmalar” ******ün askerliğe ilişkin eserlerinin en önemlilerinden birisidir. Bu eser
******
1914 yılında Kurmay Yarbay rütbesiyle Sofya askeri Ataşesi olarak bulunduğu sırada
Nuri conker’in “Zabit ve Kumandan (Subay ve Komutan)” adlı kitabına karşılık olarak yazılmıştır.
Genç subayın
içinde bulunduğu ordudaki aksaklıkları
hataları nasıl sezdiğini; bunlara karşı tepkisiz kalmayarak üst
makamlara hatalar ve çözüm yollarını nasıl sunduğunu; ülkenin içinde
bulunduğu askeri ve siyasal durumdan duyduğu acıları kitabın birinci
bölümünde bulmaktayız.
******
bir subayın taşıması gereken özveri
ölümü göze alma
emri altındakileri sevk ve idare edebilme
taarruz ruhu
insiyatif özellikleri hakkında
Nuri Conker’in görüşlerine katılmış ve kendi düşüncelerini de çeşitli örneklerle destekleyerek açıklamıştır.
Bunların yanı sıra
Türk kadınının
aslında toplumu yaratmada çok etkili olabilecekken
suskunluğu seçtiğini bütün açıklığıyla ortaya koymaktan kendini
alamamıştır. Türk ulusu hakkında ise “kuşkusuz bizim ulusumuzun
karakteri de bütün karakterler gibi yükselmeye ve istenen şekle girmeye
elverişlidir. Fakat kendi kendisine olmak koşuluyla…”dedikten sonra
dışardan ulusumuzun karakterine yapılmak istenen etkilerin amacına ulaşamayacağını vurgulamıştır.
Subaylarda ve erlerdeki inisiyatif özelliğine eserinde geniş bir bölüm ayıran ******
kendi dönemindeki ile daha önceki dönemlerde Osmanlı ordusunu
kıyaslamıştır. Özellikle Trablusgarp Savaşı’nda edindiği deneyimler ile
kendiliğinden hareket ve iş görme özelliğinin
olması gereken sınırını göstermiştir.
******
eserin son bölümünde
Kuzey Afrika’da birlikte çarpıştığı korkusuz ve yiğit silah
arkadaşlarını anmış ve onları “yüksek askerlik niteliklerine” sahip
insanlar olarak tanımlamıştır. Bu davranışı O’nun diğer bütün
üstünlüklerinin yanı sıra insancıl yönünede tanıklık eder.
Beşike HadisesiGafil hangi üç asır hangi asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarih söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler örtülen doğacak
Dinleyin sesini doğan tarihin
Aydınlıkta karaltı karaltıda şafak.
Yaşanan tarihi gömüp doğru tarihe gidin.
Asya’nın ortasında Oğuz oğulları
Avrupa’ nın Alpler’ inde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz batıda yine biz;
Nerde olsa ne olsa kendimizi biliriz.
Hep insanlar kendini bilseler
Bilinir o zaman ki hep biriz.
Türk sadece bir milletin adı değil
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar!
Ey yığın yığın insan gafletleri!
Yırtılsın gökteki gafletten perde
Hakikat nerede?
alıntı